Zina (Aldatma) Boşanma Davası

Evliliği sona erdiren hallerden biri olan boşanma, eşlerden en az birinin kanunda öngörülen özel ve genel sebeplerden birine dayanarak açtığı dava neticesinde evliliğin hakim kararı ile sonlandırılmasıdır. Boşanma sebepleri özel boşanma sebepleri ve genel boşanma sebepleri olarak ikiye ayrılır. Bu yazımızda boşanmanın özel sebeplerinden olan zina sebebine değineceğiz.

ZİNA (Aldatma) , Evli bir kadının kocasından başka bir kişiyle, evli bir erkeğin de karısından başka bir kişiyle  isteyerek cinsel ilişkide bulunmasıdır. Yargıtay,  eşlerin, aynı cinsten başka birisiyle isteyerek gerçekleştirdiği cinsel ilişkiyi de zina saymaktadır. Zina boşanma sebebi Medeni Kanun 161. Maddesinde düzenlemiş olup dava hakkı olan eşin zina boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak 6 ay her halükarda zina eyleminin üzerinden 5 yıl geçmekle dava hakkı düşer. Zina eylemi süreklilik gösterdiği takdirde bu süreler haliyle işlemeye başlamayacaktır. Zinanın affedilmesi halinde de affedilen eyleme ilişkin zina davası açma hakkı düşer.Boşanma davasında zina sebebine dayanılabilmesi için cinsel ilişkinin gerçekleştiğine ilişkin olguların ispatlanması gerekli olup ; mesajlaşma, flörtleşme, öpme, sarılma şeklindeki davranışlar zinanın ispatı için tek başına yeterli olmayacaktır.

Yargıtay 2.Hukuk Dairesi’nin 2015/19056 Esas, 2016/11165 Karar sayılı ilamında “…Davacı erkek tarafından özel boşanma sebeplerinden zina sebebine dayanılarak (TMK m. 161) boşanma isteminde bulunulmuştur. Zina olayının mevcut sayılabilmesi için en önemli koşulu, "cinsel ilişkinin" varlığının kesin veya güçlü karineyle kanıtlanmış olmasıdır. Davalı kadının bir başka erkekle cinsel ilişkiye girdiği kesin veya güçlü karineyle kanıtlanmış değildir. Davalı kadının bir başka erkekle telefonda konuştuğu ancak konuşma içeriğinden, evlilik sırasında, bir başka erkekle cinsel birleşmenin gerçekleştiği anlaşılamamaktadır. Bu nedenle davalı kadının bu davranışları zina değil, "güven sarsıcı davranış" niteliğinde olup; Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi gereğince boşanmayı gerektiren kusurlu davranıştır. Davacı erkeğin Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesine göre açılmış bir boşanma davası olmadığından; zina sebebiyle açılmış boşanma davasının reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulü doğru bulunmamıştır..” denilmiştir. Zina yaptığından şüphelenilen eşe ait salt telefon mesaj içerikleriyle zina iddiasının ispat edilemeyeceği açıktır. Yani zinada ispat, şüpheye yer vermeyecek şekilde yapılmalıdır.  Davalı kocanın/kadının başkasıyla imam nikahı kıyarak yaşamaya başlaması, eşlerin otelde başkaca bir kişiyle kalması, zorunluluk bulunmamasına rağmen kadının/kocanın yalnızken eve başkasını alması ya da başkasının evinde gecelemesi , kadının başkasından hamile kalması, kocanın başka bir kadından çocuk yapması, zina sayılan davranışlardan kabul edilmektedir.

Peki, facebook, instagram, whatsapp yazışmaları, kayıtları zina davasında delil olarak kullanılabilir mi?Özellikle sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımların mahkeme dosyasına , ekran görüntüsü alınarak (screenshot) delil olarak sunulduğunu görüyoruz. Oysa, ekran görüntülerinin üzerinde kolaylıkla değişiklik yapılabileceği açıktır. Zaten, Yargıtay da ekran görüntülerinin tek başına delil kabul edilemeyeceğini, ancak başkaca delillerle desteklenmeleri  halinde hükme esas alınabileceklerini belirtmektedir. Yine, facebook üzerinden sahte profil oluşturup paylaşımlarda bulunarak delil yaratmaya çalışmak veya kişi profillerinde hesap sahibinin bilgisi, muvafakati ve izni olmaksızın yapılan paylaşımların delil olarak dosyaya sunulması halinde bunların 6100 sayılı HMK’nın 189/2 maddesi kapsamında hukuka aykırı delil olarak nitelendirileceğini belirtmekte fayda görüyoruz.Zina (aldatma) fiili gizli gerçekleştirildiğinden kanıtlanması zor olup davayı açmadan önce yaşanılan olaylar ve sunulacak delillerle ilgili boşanma avukatı yardımı almak hak kaybı yaşamamak için son derece önemlidir.


Yol Tarifi